Değerli eşyalar, değerli takılar korunaklı yerlerde saklanır. Kimse değer verdiği eşyayı veya kendine ait olan değerli bir şeyi herkesin ulaşacağı, herkesin göreceği yere koymak istemez. Çünkü onun bir değeri vardır ve insan o değeri korumak, kollamak ister. Bu sebeple onların yeri daima farklıdır ve daha korunaklıdır.
Dünyanın her yerinde değerli olan eşyalara karşı insanların rağbeti vardır. Değerli olan korunmazsa, herkesin ulaşabildiği yerde bulunursa zamanla onun değeri azalır ve yok olur. Değerliyken değersiz duruma düşmüş olur.
Aynı şekilde Allah katında kadınların değeri büyüktür. Allah (cc) bu değerin saklanabilmesi ve korunabilmesi için tesettürü emretmiştir. Tesettürle birlikte bu değerin muhafaza edilmesini istemiştir.
Tesettür, yabancı gözlere karşı Allah’ın bahşettiği değerin korunmasıdır. Tesettüre giren bir kadın, Allah’ın emrini yerine getirerek dışarıya karşı kendini muhafaza etmektedir. Ve Allah’ın emri de budur.
Ancak birçok konuda olduğu gibi bugün “moda” başlığı altında tesettür algımız da zedelenmiştir. Allah’ın bizlere emrettiği tesettür kurban edilerek onun yerine modanın sunduğu tesettür benimsenmiştir.
Allah’ın bizden beklediği tesettür, yabancı gözlere karşı bedenin örtülmesidir. Yabancı gözlerin dikkatini çekmeyecek, onların nefsini kabartmayacak bir örtüye bürünmektir.
Fakat bugün modanın, sosyal medyanın ve çevremizdeki algıların bizden istediği bu durumun tam tersidir. Bu algıların bizlere sunduğu tesettür, tamamen yabancı gözlerin dikkatini çekme üzerinedir. Değerli olanı değersizleştirme çabasıdır.
Allah’ın bahşettiği değeri muhafaza edelim. Bu değeri, modaya kurban ederek yok etmek yerine Allah’ın emrettiği tesettürle saklamaya ve korumaya gayret edelim.