Kuyucaklı Yusuf

Şair ve öykü yazarı olan Sabahattin Ali”nin 1937- yılında kaleme aldığı ve yayımladığı ilk romanıdır. Aynı zamanda eserdeki Yusuf edebiyatımızın romantik kahramanı olarak görülür.

Yazar, eserini 1931’de, Aydın Cezaevi’nde yatarken tanıştığı Yusuf’un, yaşamış olduğu olaylardan yola çıkarak kaleme almıştır. En başta üç cilt olarak yazılması planlanan eserin, sadece ilk cildi yazılmıştır.


Bu romanda Sabahattin Ali daha önce değinilmeyen konuya değinmiş halkın ve köylü kesimin yaşantısını toplumsal düzenin eksikliklerini ele almıştır. Bundan önceki romanlarda batılılaşma konusu ön plandadır. Bu döneme kadar Anadolu’nun büyük bir sorunu olan batılılaşma konusu dışına çıkılmış 1950’Ierde kırsal yaşam/ taşra ayatı konuları yaygınlaşmaya başlamıştır.


Bir de şunu göz önünde bulundurmalıyız; Bu döneme kadar yazılan tüm romanlar genel olarak istanbul ve çevresinde geçmiştir. Kuyucaklı Yusuf eserinde ise istanbul dışına çıkılmıştır.


Kuyucaklı Yusuf, dokuz yaşında anne ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülen Yusuf’un hayatını konu almaktadır. Nazilli Kaymakamı olan Salahattin Bey, Yusufu evlatlık almasıyla birlikte karısıyla olan anlaşmazlık boyutu zirveye ulaşmıştır.


Yusuf, evin küçük kızı Muazzez ile birlikte babalarının tayin olduğu Edremit’te güzel bir çocukluk geçirmiştir. Genç bir delikanlı olan Yusuf, bir gün kasaba eşrafından Hilmi Bey’in oğlu Şakirin Muazzez’e sataşması sonucu onunla kavga etmiştir. Yusuf, kasabanın en zenginlerinden olan Hilmi Bey’in gücü ile karşı karşıya gelmiştir ve Şakir’in Muazzez ile evlenmek istemesiyle işler iyiden iyiye karışmıştır.


Sabahattin Ali’nin eserlerini okumayı seven biri olarak kitapta geçen betimlemeleri bir kez daha hayranlıkla izledim. Bütün duygular tüm yoğunluğu ile aktarılmış. Romanın dili sade ve akıcı olarak yazılmış. Dönemin taşra portresi çok iyi anlatılmıştır. Kendini hiç bir yere ait hissetmeyen, mevcut düzeni kabul etmeyip baş kaldıran Yusuf’u siz de çok seveceksiniz bazen de kızacaksınız.


Sabahattin Ali, zengin ve fakir, zalim ve mazlum, köy ve kent gibi toplumsal karşıtlıkları kullanırken çok iyi bir başkaldırı romanı çıkarmayı başarmıştır. Keyifli okumalar dilerim.